Kültürel mirası bünyesinde barındıran müze, kütüphane ve arşiv gibi “bilgi ve kültür merkezleri”nde eserlerin gelecek nesillere de sağlıklı bir şekilde ulaşmasını sağlayacak bütünleşik risk yönetimi uygulanmalıdır. “Önleyici koruma” kavramında hasarın önlenmesi veya en aza indirilmesine yönelik tedbirlerin alınması söz konusudur. Özellikle koleksiyonların kullanımı, depolanması ve yönetimi koruma metodolojisinde en önemli adımlardır. Bina ve koleksiyonlar için en etkin “bütünleşik risk koruma yöntemi” ile daha yönetilebilir seviyelere ulaşmak, personel ne finans kaynaklarını daha etkin kullanmak mümkün olabilecektir (Jeffrey Levin – The Getty Conservation Institute). ICOM’un tanımında ise önleyici koruma, gelecekte meydana gelebilecek bozulma veya kaybın minimize edilmesini amaçlayan tüm önlemler olarak tanımlanmaktadır. Bu önlemler “indirekt / pasif yöntemler” olup, koleksiyonların strüktür ve malzemelerine direkt müdahale içermez. ICOM bazı uygun önleyici koruma örneklerini envanter çalışması, depolama, kullanma, paketleme, taşıma, güvenlik, çevresel yönetim (ışık, bağıl nem, kirlilik ve haşere kontrolü), acil durum planlaması, çalışanların eğitimi, halkın bilinçlendirmesi, yasal mevzuata uyum olarak vermiştir.
Müze, kütüphane ve arşiv binaları insanların yoğun olarak bulundukları mekanlardır. Bu nedenle, söz konusu alanlarda normal binalara alınacak önlemlere ilave önlemler alınmalıdır. Bu binalarda bulunan çalışan, ziyaretçi, kullanıcılarla birlikte çevrede bulunan insanların sağlık ve güvenlikleri açısından tedbirler öngörülmelidir. Bilgi birikimi ile beraber senaryo çalışmalarına dayanan hayal gücünün kullanılarak risklerin önceden öngörülmesi önem taşır. İnsan unsurları öncelikli olmak üzere risklerin koleksiyon ve binalar üzerine olası etkisi de öngörülmelidir. Bu geniş vizyonunun yakalanabilmesi için “disiplinlerarası çalışma“nın önemi büyüktür (Müze, Kütüphane, Arşiv uzmanlarının iş güvenliği uzmanları ve güvenlik görevlileri ile koordineli çalışması gibi). İnsan, tesis ve koleksiyon unsurlarının korunmasına yönelik tüm kaynaklar seferber edilmelidir. Risk değerlendirme çalışmalarının ciddiyetle hazırlanması Acil durum planları gibi çalışmalara da altlık teşkil edecek olası bir risk vukuunda hızlı müdahaleyi sağlayacaktır. Bu amaçla çalışanların risklere karşı eğitilmesi, tatbikatların yapılması, eserlerin acil bir durumda tahliyesi ve geçici koruma bölgelerinde korunması, alanın güvenliğinin sağlanması, sigortalama çalışmalarının risk değerlendirme çalışmalarına bağlı olarak hazırlanması, koleksiyonların bulunduğu ortamların uygun termal konfor koşullarının sağlanması, tehlikeli maddelerin tanımlanması ve bunlara yönelik tedbirlerin alınması (uygun depolama, havalandırma, kişisel koruyucu donanım kullanımı, malzeme güvenlik bilgi formlarının temini vb.) bütünleşik risk yönetiminin puzzle misali parçalarıdır. Tüm bunlar sağlık ve güvenlik planları, koruma ve güvenlik planları, acil durum planları gibi yaşayan planlama çalışmalarıyla desteklenmelidir.
Temel bütünleşik risk yönetimi stratejisinin temel adımları aşağıdaki gibidir:
Riskten Kaçın (Tehlikeyi kaynağında yok etmek)
Riski Engelle (Önlemler ile tehlikeli durumun engellenmesi, kontrol altına alınması)
Riski Azalt (Riski tamamen durduramıyorsan minimize et- mühendislik önlemleri gibi)
Riski Transfer Et (Sigortalama gibi yöntemlerle)
Bu adımlar sayesinde
Koruma
Müdahale etme
Tahliye Etme
İyileştirme en kısa zamanda gerçekleşecek, bilgi ve kültür merkezlerinin bir riskle karşılaşsa dahi en kısa zamanda normal faaliyetlerine geri dönmesi sağlanacak, yani kapanmayarak faydalanıcıların hizmetinde kalması mümkün olabilecektir.
Koleksiyonların bozulmasına yönelik belgeleme çalışmaları, yine binadaki sorunlara ait raporlamalar sorunun teşhisine yönelik çabalardır ki müdahale öncesi en önemli adımı teşkil etmektedir. Eserlerin herhangi bir afetten önce “felaket kurtarma” çalışmalarına yönelik dijitalleştirme çalışmaları da hayati önem taşır. “Teşhis” aşamasının ardından “Koruma” adımında sürekli gözden geçirmelerle, revize planlarla (denetim, izleme, danışma vb. adımlarla) hem insanların sağlık ve güvenlikleri sağlanacak, hem de eserlerin gelecek kuşaklara ulaşması sağlanabilecektir.
Foto:İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kütüphane ve Müzeler Müdürlüğü Atatürk Kitaplığı’nda bulunan Osmanlı Dönemi Nadir Eserlerinin Kataloglanması, Dijital Ortama Aktarılması ve Elektronik Ortamda Kullanıma Sunulma Projesinden (A. Kuzucuoğlu Arşivi).